14 Ekim 2008 Salı

"Demirören" demişken... (Konuk Yazar)

“Hakan Şükür tipi santrfor” oluyor da, "Demirören tipi başkan” diye bir model neden olmasın…


Luciano Gaucci


Otobüs şoförlüğünden Perugia kulüp başkanlığına giden uzun bir yol… 13 yıllık görev süresinde 17 teknik direktörle ‘yollarını ayırdı’. Birisini gönderme sebebi, adamın “köpeğini basın toplantısına getirmesiydi”! 1991’de, maçlarını yöneten bir hakemin, aynı zamanda yarış atı yetiştiriciliğiyle uğraşan Gaucci’den “uygun fiyata” at satın aldığı ortaya çıktı. Serie-B’ye düşürüldüler. 2002 Dünya Kupası’nda İtalya’ya gol attı diye Güney Koreli oyuncusu Ahn-Jung Hwan’ı takımdan gönderdi. Ardından El-Saadi Kaddafi’yi transfer etti. İtalya Futbol Federasyonu’na, kadrolarına kadın oyuncu katma şanslarının olup olmadığını sordu. Doğal olarak “hayır” cevabını aldı. Bu olaya o zamanki teknik direktörleri Serse Cosmi ilginç bir yorum getirecekti: “Başkan kadın oyuncu alıyormuş. Umarım şöyle ölçüleri yerinde bir bayandır!”


Uri Geller


Çatal ve kaşıkları bükmesiyle tüm dünyada tanındı. Kimileri onu “hayranlık duyulan mistik bir kişilik” olarak tanımladı. Bir radyo programında o an radyoyu dinleyen herkesin elindeki çatalı büktüğünü; EURO 96’da Gary McAllister’ın kaçırdığı penaltı öncesi topu hareket ettirdiğini iddia etti. Ardından yarı final öncesi Terry Venables’a faks çekerek “İzin ver, maç öncesi çocuklarla bir görüşeyim” dedi. Venables pek sallamadı; Almanya’ya penaltılarla elendiler! 1997’de taraftarı olduğu Exeter’in Chester’la oynayacağı kritik maç öncesi kale arkasına “enerji yayan kristaller” koydu. Maçı 5-1 kaybettiler! 2001’de Newcastle Londra deplasmanında 29 yıl sonra “şeytanın bacağını kırarken” Geller yine başroldeydi. Zira dediğine göre Highbury’nin etrafında 11 tur atıp sinerji yaratmış ve tribüne adım atar atmaz Ray Parlour oyundan atılmıştı! Takımını başarıya taşımak için tüm “paranormal” yeteneklerini kullanma vaadiyle 2002’de Exeter City başkanlığına soyundu. Pek bir mucize yaratamadı…


Maria Teresa Rivero


İspanya’yı işe karıştırmadan olmaz değil mi! 13 çocuğu, 36 torunu, 1 de futbol kulübü var… 1994’te Rayo Vallecano başkanlığını kocasından devralarak (!) İspanya’nın ikinci kadın kulüp başkanı oldu (İlki seksenlerde ufak bir takımı -Deportiva Lorca- yöneten Ignacia Hoppichler). İlginçtir, o ana dek yalnızca 1 kez futbol maçına gitmişti. Rayo onun görevde olduğu sezonlardan birinde aynı sezonda 4 teknik direktör değiştirdi. Listede başa dönüp ilk kovduğu ismi yeniden göreve getirmeye hazırlanıyordu ki sezon bitti! 1999’da Vallecas Stadı’nın adı “Vallecas Teresa Rivero” oldu. 2000-2001 sezonunda ilk kez katıldıkları UEFA Kupası’nda çeyrek finale kadar ilerlediler. 13 çocuğunun olmasının kendisine avantaj sağladığını, futbolcularını da birer oğlu gibi gördüğünü söyledi. Halen Rayo Vallecano de Madrid Sportif A.Ş.’nin başında…

Engin Eryiğit

Hiç yorum yok: