23 Ekim 2008 Perşembe

By the power of kadiköy!!!


Hedefler

Geçen sene böyle bir pankart yapmıştık. Chelsea maçı öncesiydi ve "olum yeneceğiz, inanıyorum" diyoruk birbirimize. O günden bu yana, pek bir zaman geçmedi. Oyuncuların iskeletleri "kemik kadro" diye tabir edebileceğimiz ekip yine takımdaydı. Ama bu çizgiye büyük katkısı olan insan, Zico yoktu. Orta Sahanın dinamosu, diğer takım taraftarlarının bile sevdiği isim Marco paşamız yoktu. Onların yerine, Avrupa şampiyonu bir takımın hocası gelmişti başımıza. Orta sahaya ise, Fenerbahçe camiası içinde yeri pek olmayacak ama yinede kabullendiğimiz Emre gelmişti. Yürekten oynadığına inandığımız, ne kadar kaçırsada, şampiyonlukları götürsede, desteğimizi kesmediğimiz Kezman'nın yerine ise Güiza geliyordu.


"Tüm hata onundur" demek istemiyorum açıkcası. Düşünmek istediğim bunlar değil şuan. Birbirimize yüklenmekten ziyade, sorunların çözümüne her zaman daha uzlaşmacı yaklaşmalıyız. Sorunlar belli değil mi zaten. Bu saaaten sonra yakalayabileceğimiz bir çıkış olsa bile, lig şampiyonluğu için yetmeyecektir bence. Hea öyle bir çıkış yakaladık ki şampiyonluk bile geldi! işte buna mucize derim. Ama mucizelerin hayali bu bünyeleri zorlar artık.

2 tane hedefimizin daha mantıklı olacağını düşünüyorum. Lider ile aramızda 8 puan olmasına rağmen kaybedebileceğimiz puanları çok erkenden kaybettik. Bu saatten sonra form tutsan bile diğer takımların puan kayıpları senin puanlarından daha değerli olabilir. O yüzden yürüyerek şampiyonluk hayalleri! suya gömüldü gibi. Bu saatten sonra koşmaktan ziyade, 100 metre koşucusu tadında olmak lazım. Yoksa arkadan gelen bizi geçebilir.

2 hedeften biri Türkiye Kupası diğeri ise, Uefa'ya kalabilmek ve gidilebilecek yere kadar gitmek.

Tribün Ahı

inönü stadı kapalı tribünümüz 1980 ortaları (kaynak:Bolivar)

Üstüne alınması gereken en son şeylerden birisi.

Senelerdir bu sevginin peşinden koşan, vaktini zamanını buna ayıran. İşinin gücünün yanı sıra birde fenerbahçeyi düşünen, o stadın içinde kendine bir yaşam alanı belirleyen, oradaki dostlukları ile hayatını çevreleyen insanların ahını almak çok kötü birşey gerçekten. Aziz Yıldırım için herşey Fenerbahçe olabilir, sabahtan akşama kadar kulübün içinde mesai yapıyor olabilir. Ama bu diğer insanların sevgilerine engel olamaz.

Bu yanlış unutulacaktır. Yeter ki tek bir doğru ile taraftarının karşısına çıksın Aziz Yıldırım. Muhattap alsın onları.

Farkında değil mi taraftarın nasıl bölündüğünün? Kameralardan görmüyor mu? Daha fazla derine inmeden çıkalım şu mağaradan. Yeşilliğin kokusunu alalım. Meyve vermesede olur, yeterki umutlarımız yeşersin.

Hiç yorum yok: