25 Haziran 2008 Çarşamba

İyi diyelim iyi olalım.


Gündem yoğun, stresli, heyecanlı, sinirli...

Milli takımımızın Yarı Final maçı, Fenerbahçe’mizin transfer haberleri, havaların sıcaklığı, maaşı tüketmenin zorladığı bünye, işyerinde sırtımı uyuşturan klima, arkadaşın getirdiği votkaları içip sabaha kadar oturma sorunu ve devamında sabah kalkamama, İstanbul’un trafiği, evin devamlı toz tutması, kız arkadaşı özlemek...

Bu akşam yeni grubum ile ilk provadan sonra 1.5 saatlik bir yolculuk ile evimde Almanya maçını seyredeceğim. Sanırım hayatımda ilk defa bu kadar ciddi bir totem yapıyorum. Umarım bu seferde tutar. Tabi tutması için milli takımı turnuvada buraya kadar getiren şansı unutmamak lazım. Defansın göbeğinde kim olsun?, Mevlüt oynasın mı gibi detaylar artık işlemiyor efenim, bu takım için. Semih'in dediği gibi "Allah ne verdiyse vurdum" ruhu ile oynayacaklar!

Bu maçı kazanmak için ilk golü atmak gerekiyor. İlk golü atan almanlar olursa, bizim heyecanımız veya rahatımız ( ulan nasılsa atıyoruz, saldıralım) onların işine gelecektir. Eğer ki ilk golü biz atarsak, iddia ediyorum ki maç bizim lehimize 2 farklı bir üstünlük ile bile bitebilir.

Fenerbahçe’mizin bu zamanlardaki politikası ise artık gına getirmiştir bünyelere, yok teknik direktör kim olacak, yok forvet olarak kim gelecek. Devamlı bir haber sürüsü takip ediyor bunu, inanın konuştuğum herkes, tedirgin. Allahtan milli takım maçları var, yoksa hepten kafayı yemiştik.

Kesinleşen bir şey yok ama Aragones ve Guiza olmuş gibi bir hava var. Aragones hakkında ne kadar doğru konuşurum bilmiyorum ama ben gelmesini isterim şahsen. Yani adamın ırkçı vb. gibi etiketleri olmuş olabilir, olsun. Kezman'da geldiğinde bize çentik selamını getirmişti, onun selamını burada yok etmiştik hep beraber. Aynısı bunda da olur. Guiza ise ispanya liginin gol kralı olmuş bir insan evladı. Boyu posu maşallah yerinde, bizim insanımıza da benziyor hafiften, O yüzden güzel transfer olur! Gibi yüzeysel bakıyorum o yüzden mutluyum. Ayrıca bu adamı beğenmeyen insanlar bile var, onlarında gözlerinden öpüyorum!

Çizim: ye-be-cursed

Hiç yorum yok: