Maç oynanmadan önce bir deplasman olmasından ötürü pek umutlu bakmıyordum. İddaa'da kupon yapsam beraberliğe yorabilirdim maçı. Kiev maçı öncesi, ligte bir deplasman galibiyeti zor geliyordu sanki. Lakin olması gereken şeyi yani kazanmamızı bir türlü idrak edemiyorduk. Takım bizi öyle bir alıştırmış ki, her galibiyetten sonraki maçta puan kaybetmeliyiz havası vardı. ( veya her önemli maç öncesi) bu hissiyat kötü birşey efenim. Umarım bu maçtan sonra bundan kurtuluruz.
Maçın genel seyri içerisinde ve özellikle ilk yarıda baya sıkıntılı bir futbol vardı. Oyuna Deivid'in girmesi konusunda ekran başında sitemlerimi yolluyordum sevgili dedemize. Sesimi duymuş olacak ki güzel başlanan ilk yarıya onu monte ettti.
Emre'nin attığı şuta kadar golün sesi geliyordu zaten. O güzel vuruşta bunun mezesi oldu.
Deivid'de serbest oynadığı zaman daha verimli mi oluyor tam çözemedim açıkcası ama takıma hareket kazandırdığı kesin. Kazım ise vaktini doldurmak üzere.
Lafımızın özüne dönersek, pozisyona girmeden, Bir sürü hakem hatasına ve sayılmayan gole rağmen, deplasmanda galip gelmeyi başardık. Bundan güzeli olamaz. Devamı Ukrayna'da inşallah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder