20 Aralık 2008 Cumartesi

Ofsayt Olarak Degerlendirmeye Çalistik...


"Ofsayt Olarak Degerlendirmeye Çalistik..."

Kuddusi Müftüoğlu

Bu ülkede futbolu takip etmeye çalışan herkese allah sabır versin gerçekten. Bu ufak bir detay aslında daha da büyük şeyler bu işlerin altında. Biz taraftarlar olarak birşey yapmadığımız sürece bunlar hep böyle olacaktır. Günü birlik mutluluklar ile dolduruyoruz kendimizi. Kimsenin geleceğe veya geçmişe baktığı yok. Daha öncede denizli kalecisi hakkında yazmıştım..."Bugün bize olan yarın size de olur.

6 Aralık 2008 Cumartesi

Denizlispor - Fenerbahçe


Maç oynanmadan önce bir deplasman olmasından ötürü pek umutlu bakmıyordum. İddaa'da kupon yapsam beraberliğe yorabilirdim maçı. Kiev maçı öncesi, ligte bir deplasman galibiyeti zor geliyordu sanki. Lakin olması gereken şeyi yani kazanmamızı bir türlü idrak edemiyorduk. Takım bizi öyle bir alıştırmış ki, her galibiyetten sonraki maçta puan kaybetmeliyiz havası vardı. ( veya her önemli maç öncesi) bu hissiyat kötü birşey efenim. Umarım bu maçtan sonra bundan kurtuluruz.

Maçın genel seyri içerisinde ve özellikle ilk yarıda baya sıkıntılı bir futbol vardı. Oyuna Deivid'in girmesi konusunda ekran başında sitemlerimi yolluyordum sevgili dedemize. Sesimi duymuş olacak ki güzel başlanan ilk yarıya onu monte ettti.

Emre'nin attığı şuta kadar golün sesi geliyordu zaten. O güzel vuruşta bunun mezesi oldu.

Deivid'de serbest oynadığı zaman daha verimli mi oluyor tam çözemedim açıkcası ama takıma hareket kazandırdığı kesin. Kazım ise vaktini doldurmak üzere.

Lafımızın özüne dönersek, pozisyona girmeden, Bir sürü hakem hatasına ve sayılmayan gole rağmen, deplasmanda galip gelmeyi başardık. Bundan güzeli olamaz. Devamı Ukrayna'da inşallah.

Denizli Tribünleri


Maç içinde sesleri solukları pek çıkmadı. Bizimkiler baya bir bastırdılar ve gayet güzel bir tribün yaptılar.
Lakin maç öncesinden çekilen şu görüntü dikkatimi çekti. Paylaşayım dedim.

5 Aralık 2008 Cuma

İş Ahlakı!

Lafım, Denizli kalecisi Cenk'e.

Topun içeri girdiğini baya baya görüyorsun.

Direkten seken topu da eline alıyorsun ve hakeme bakıp oyuna devam ediyorsun.

Şimdi bunun tam tersini yapsan.

İçeri giren topu gördükten sonra, hakemin yanlış karar verdiğini görünce, tam tersi konusunda hakemi uyarsan ve gol olduğunu söylesen.

Ne kral bir adam olurdun biliyormusun.

İnsanlara dürüstlük ve ahlak dersi vermiş olurdun. Herkesten bir farkın olmuş olurdu.

Ama bu memlekette zor bu işler. Vergi kaçırmanın ve bilimum sahtekarlığın normal gibi gözüktüğü bu ülkede bunlar normal evet.

4 Aralık 2008 Perşembe

Millwall Tuğlası



Evde denemeyiniz.